Rahmet ayı Mübarek Ramazanda, gücümüz yettiğince görevlerimizi yerine getirmeye, fakirleri gözetmeye, düşkünlere yardım elimizi uzatmaya, oruçlarımızı tutmaya, namazlarımızı kılmaya, böylece dinimizin yüce esaslarını gönlümüze yerleştirmeye ve İslam'ın ruhuna uygun bir hayat yaşamaya çalıştık. Allaha karşı kulluk görevlerimizi yerine getirmenin ve nefsânî arzularımıza galip gelerek, manevi bir zafer kazanmanın sevinci içerisinde eriştiğimiz Ramazan Bayramınada idrak edicez İnşallah.....
Rahmet ,mağfiret ve bereket ayı sona erdi ama ramazanla beraber her şey bitmedi. Çünkü hayat devam ediyor. Nefsânî arzularımız, yine harekete geçiyor. Düşkünler, yetimler, biçareler yardım bekliyor. Öyle ise, nefsânî arzuların sınırlandırılmasını, ibadetlerin zamanında ifâsını ihmal etmemeliyiz. Bir yandan da devamlı olarak nefislerimizi murakabe etmeli, davranışlarımızı sürekli olarak gözden geçirmeli ve kendimizi her zaman yenilemeliyiz. Hesap gününü hiç unutmamalıyız.
Yüce Allahın bu konudaki uyarısı, meâlen şöyledir: Ey iman edenler! Allahtan korkun ve herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allahtan korkun, çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Allah'ı unutup da, Allahın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir. İşte bu emri yerine getirenler, kendilerini hesaba çekebilenlerdir. O halde, biz de zaman zaman yaşantımızın muhasebesini yapmalıyız.
Geride bıraktığımız, mübarek Ramazan ayında yaptıklarımızı ve neler kazandığımızı düşünmeliyiz. Bu ayda, kötü huylarımızdan ne kadarını terk edebildiğimizi araştırmalı ve bu başarımızı devam ettirmeliyiz. Acaba kötü alışkanlıklardan uzak kalabiliyor muyuz? Yoksa hala nefsimizin emrinde yaşamaya devam mı ediyoruz? Sorularını kendimize sık sık sormalıyız.
Ramazan ve oruç konusunda kendimizi hesaba çektiğimizde, oruç tutmakla hedefe ulaştığımızı görürsek, sevinmek hakkımızdır. Zira, bir yandan kötü arzuların elinde esir olmaktan kurtulmuş, bir yandan da aklın ve imanın zaferine ve Allahın rızasını kazanma gibi bir mutlu sonuca ermiş oluruz. Yok, eğer hâlâ nefsin sözü geçiyor, hâlâ bize her istediğini yaptırabiliyorsa, o zaman yeniden bir nefis muhasebesi yapmalıyız. Fakat umutsuzluğa katiyen düşmemeliyiz. Çünkü, fırsatlar tamamen elden çıkmış sayılmaz. Ömrümüz var oldukça, her zaman kötü arzuları yenme fırsatını yakalayabilmemiz mümkündür. Ancak, ölümün ne zaman geleceği bilinmediğinden, işi uzatmamalı ve fırsatları ganimet bilmeliyiz. Azimli ve kararlı yürümeli, Allahın lütuf ve rahmetinden yararlanmayı ihmal etmemeliyiz.
Bayram sabahları...
demli bir çay, su böreği, bayram şekerleri..
şeker isteyen çocuklar...
bir telaş bir koşturmaca.
Köprü hep kalabalık,
bayram programları,
kolonya ikramları,
bayram harçlıkları,
uzun bayram tatilleri,
ev gezmeleri, kısa hal hatır sormalar,
el öpenlerin çok olsunlar
ve daha bir dolu küçük ayrıntı.
Hayatın üzerindeki 'kapat' düğmesine dokunun...
Kısa bir süre için hayatı durdurun.
Sadece bayram güzelliğine
neşesine.
sevincine ve hüznüne dokunun..
dokunun ve hissederek mutlu olun..
sevgiyle ve sevdiklerinizle geçireceğiniz keyifli bayramlar...
Allh-a emanetsiniz... Sulleyman